Anlatımda Anlatıcının Tavrı
Hazırlık
Bu hikâyeyle verilmek istenen mesaj nedir?
CEVAP:
· Dünyaya herkes kendi penceresinden bakar.
· Olayları herkes kendi sahip olduğu değer
yargılarına ve bakış açısına göre değerlendirir.
· Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi
görürüz.
· Olayları herkes kendi ilgi, görüş, beceri
ve sahip olduğu özelliklere göre yorumlar.
Yukarıdaki sözlerin “Anlatımda Anlatıcının Tavrı” konusuyla ilgisini arkadaşlarınızla
tartışınız.
CEVAP:
Hikâyede herkes kendi ilgi, görgü ve bilgisine göre fili tarif
etmiş. Fil aynı fil olmasına rağmen tarifler kişiden kişiye değişmiş. Yani yazı
yazma ve konuşmada toplanan bilgilerin ve kişisel deneyimlerin, hazırlanacak
metnin yazılış amacı, hedef kitlesi ve anlatıcının tavrına göre düzenlenmesi
gerektiğini buradan da anlamaktayız.
Metin İnceleme
1. “Gece”yi niçin kimi yazarlar romantik, kimi
yazarlar tehlikeli olarak görüyorlar?
CEVAP:
Çünkü yazarların bakış açıları, amaçları ve
tavırları birbirinden farklıdır.
2. İletişimde
anlatıcı ile anlatılan konu arasındaki ilişki anlatımı etkiler. Buna göre
metin ile anlatıcının tavrı arasında nasıl bir ilişki vardır, bu ilişkinin
anlatımı nasıl etkilediğini açıklayınız.
CEVAP:
Farklı metinlerde aynı konu işlendiği hâlde anlatımda anlatıcıların
farkı bakış açıları ve tavırları birbirinden değişiktir. İşte bu farklılık ve
yaklaşım anlatımı doğrudan etkiler. Yazarlar amaçlarına ulaşmak için tavırlarına
en uygun anlatım biçimini seçerler. Anlatımın başarısı da, iletiyi aktaracak
kişinin yaklaşımıyla, tavrıyla, anlatım biçimiyle doğrudan ilişkilidir.
3. Yazarların bakış açılarının farklı olması
neye bağlanabilir?
CEVAP:
Yazarların bakış açılarının farklı olması,
onların ilgi, bilgi, görüş, beceri ve sahip oldukları edebî zevke bağlanabilir.
4. Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz
gibi görürüz, cümlesiyle yazının ana düşüncesi arasında nasıl bir
bağlantı kurduğunuzu belirtiniz.
CEVAP:
İnsanlar günlük hayatta yaşadıkları ve şahit oldukları olaylara
karşı tecrübelerine ve alışkanlıklarına göre tavır sergilerler; yani dünyayı
olduğu gibi değil, oldukları gibi görürler. Yazılı ve sözlü anlatımda da
yazarların ve konuşmacıların konuyu ele alış tarzları ve bakış açıları
birbirinden farklı olur.
5. Metinde somut ve soyut anlatıma örnek olabilecek ifadeleri belirtiniz. Bunların özelliklerini
söyleyiniz.
CEVAP:
Anlatıcının; gördüklerini, duyduklarını,
duyularıyla algıladıklarını ve deneyimlerini dile getirdiği her düzeydeki
anlatıma somut anlatım denir. Anlatıcının; sadece varlığını bildiği, ancak duyu
organlarıyla algılayamadığı olguların anlatımına ise soyut anlatım denir.
Örneğin; metindeki “Dikkat
edilirse mekân ve konu aynı olmakla birlikte bakış açıları birbirinden tamamen
farklıdır.” cümlesi soyut anlatım; “Bir süpermarkete giden kişiler ihtiyaçları
ne ise o reyona yönelecektir.” cümlesi ise somut anlatım tarzı ile
oluşturulmuştur.
1.
etkinlik
Duyu organlarımızla algıladığımız anlatımlar somut, algılayamadıklarımız
soyut anlatımdır." Buna göre aşağıdaki tabloyu metinlerden hareketle doldurunuz.
İki metni karşılaştırınız. Sonuçları sözlü olarak ifade ediniz.
1. Metin
|
2. Metin
|
|
Görme
|
X
|
-
|
İşitme
|
X
|
-
|
Tatma
|
-
|
-
|
Koklama
|
X
|
-
|
Dokunma
|
X
|
-
|
2.etkinlik
Aşağıdaki
metinlerin özelliklerini metinlerin sonlarındaki yargılar yardımıyla
sınıflayınız.
CEVAP:
1.metin, somut anlatım ve nesnel anlatım özellikleri taşımakta;
2.metin ise soyut anlatım ve öznel anlatım özellikleri taşımaktadır.
Öznel
ve nesnel anlatıma örnek olabilecek yazı çalışması yapınız. Çalışmanızı sözlü
olarak ifade ediniz.
CEVAP:
NESNEL YARGI
|
Objektif
|
Herkese
göre aynı
|
Bilimsel
olan
|
Duygulara
yer yok
|
Kanıtlanabilir
|
Tarafsız
|
Ahmet
Haşim “Sonbahar” şiirinde kişileştirmeye başvurmuştur.
İstanbul,
Türkiye'nin bir şehridir.
Cahit
Sıtkı, şiirlerinde hece ölçüsü kullanmıştır.
|
||||||
ÖZNEL YARGI
|
Sübjektif
|
Kişiye
göre değişen
|
Bilimsel
olmayan
|
Duygular
ön planda
|
Kanıtlanamaz
|
Göreceli
|
Ahmet
Haşim'in “Sonbahar” şiirindeki kişileştirmeler çok ilgi çekicidir.
İstanbul,
Türkiye'nin en güzel şehridir.
Cahit
Sıtkı, şiirlerinde büyüleyici bir dil kullanmıştır.
|
Metinlerden
hareketle "somut-soyut özellikler" tablosundaki yargılan
işaretleyiniz.
CEVAP:
Özellikler
|
1. Metin
|
2. Metin
|
Anlatılanlar kesindir.
|
X
|
-
|
Bilgiler kesin verilere dayanır.
|
X
|
-
|
Tartışmaya
açıktır.
|
-
|
X
|
Soyut ifadelere sıkça yer verilir.
|
-
|
X
|
Somut anlatım öne çıkar.
|
X
|
-
|
Objektif bir tutum izlenir.
|
X
|
-
|
Kişisel
yorumlama yapılmaz.
|
X
|
-
|
Kişiye
göre farklı anlam ifade edebilir.
|
-
|
X
|
Doğruluğu
kanıtlanamaz.
|
-
|
X
|
Herkes aynı şeyleri anlar.
|
X
|
-
|
Ayrıntılar olduğu gibi fotoğraf
gerçekliğiyle verilir.
|
-
|
X
|
3.etkinlik
Aşağıdaki
metinleri okuyarak tablolarda bulunan özellikleri işaretleyiniz. Metinlerin “doğrudan
anlatım” ve “dolaylı anlatım” tarzlarından hangisiyle yazıldığını belirtiniz.
Doğrudan Anlatım
|
1. Metin
|
2. Metin
|
Anlatıcı anlattıklarını görmüş.
|
X
|
-
|
Anlatıcı anlattıklarını duyu organlarıyla algılamış.
|
X
|
-
|
Anlatıcı anlattıklarını deneyimleriyle elde etmiş.
|
X
|
-
|
Dolaylı Anlatım
|
1.
Metin
|
2.
Metin
|
Anlatıcı
anlattıklarını işitmiş.
|
-
|
X
|
Anlatıcı
anlattıklarının gerçekleşmesine şahit olmamış.
|
-
|
X
|
Anlatıcı anlattıklarını başkalarının kanalıyla öğrenmiş.
|
-
|
X
|
CEVAP:
Doğrudan ve dolaylı anlatım arasındaki farkı aşağıdaki
tablodan yola çıkarak açıklayınız.
CEVAP:
Doğrudan anlatımda; anlatıcı anlattıklarını görür, dolaylı
anlatımda ise anlattıklarını işitir. Doğrudan anlatımda; anlatıcı anlattıklarını duyu organlarıyla
algılar, dolaylı anlatımda ise anlattıklarının gerçekleşmesine şahit olmaz.
Doğrudan anlatımda; anlatıcı
anlattıklarını deneyimleriyle elde eder, dolaylı anlatımda ise anlattıklarını
başkalarının kanalıyla öğrenir.
6. etkinlik
Metindeki anlatıcının kişisel düşünce, tasarı ve kanaatlerini ifade ettiği
bölümlerin altını çiziniz. Bunların nedenlerini açıklayınız.
Dün akşam gün batımı, hiç görmediğim bir güzellikteydi.
Pembe, turuncu bir buğu vardı gökte. Hele mavunaların geçtiği Seine (Sen) üzerinde
gök öyle bir göründü ki Grenella köprüsünde ürperdim. Tramvayda baktım kimse ama hiç
kimse görmüyor bu güzelliği. Farkında olan. Kendinden geçen, tedirgin
olan bir yüz yok... Ama diye düşündüm, güzelliği bulmak için yolculuğa kalkar,
uzaklara giderler. Güzelliği bile satın almaya alışmışlar; parasız oldu mu
görmüyorlar.
Andre Gide (Andre Jit) Günlük
8.etkinlik
Aşağıdaki cümlelerin hangi anlatım türüne girdiğini tabloda belirtiniz.
CEVAP:
Öznel
|
Nesnel
|
Soyut
|
Somut
|
Dolaylı
|
Doğrudan
|
|
Bu
kasaba deniz kıyısına kurulmuş şirin bir yerleşim yeridir.
|
X
|
-
|
-
|
X
|
-
|
X
|
Deniz
kenarında yaşayan insanların değişken bir yapıya sahip olmaları sanırım
denizin etkisindendir.
|
X
|
-
|
X
|
-
|
-
|
X
|
Uçağınız
iki hafta sonra saat ikide kalkacakmış.
|
-
|
X
|
-
|
X
|
X
|
-
|
Bu
eserde kahramanlarla çevreleri arasında güzel bir uyum var.
|
X
|
-
|
X
|
-
|
-
|
X
|
Her
iki eserde de köylülerin konuşmaları değiştirilerek verilmiş.
|
-
|
X
|
-
|
X
|
-
|
X
|
Ölçme ve Değerlendirme
A. Aşağıdaki boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle doldurunuz.
vBeş duyu organımızla algıladıklarımızı anlattığımız anlatım
türüne somut
anlatım denir.
vYoruma dayalı ve doğruluğu-yanlışlığı tartışmaya açık olan
anlatım türüne öznel
anlatım
denir.
vOrtaya koyulan
yargıların doğruluğu-yanlışlığı
tartışmaya kapalı olan anlatım türüne nesnel anlatım denir.
vBeş duyumuzla algılayamadığımız ama varlığına inandığımız
şeyleri anlattığımız anlatım türüne soyut anlatım
denir.
vAnlatıcının gördüklerini, duyu organlarıyla algıladıklarını
anlattığı anlatım türüne doğrudan anlatım denir.
vAnlatıcının başkasından öğrendiklerini ve duyduklarını anlattığı
anlatım türüne dolaylı
anlatım denir.
B. Aşağıdaki yargılan doğru-yanlış (D,Y) olarak değerlendiriniz.
( D ) İletişim etkinliği, iletişimde yer alan öğelerin
imkânlarıyla sınırlandırılır.
( Y ) Anlatımın
başarısı; iletiyi aktaracak kişinin yaklaşımıyla, tavrıyla, anlatım biçimiyle
ilişkili değildir.
( Y ) "Hep sizin gibi akıllı ve çevresine saygılı arkadaşlarımın olmasını
istemişimdir." cümlesi nesnel bir yargıdır.
( Y ) "Yazar, şairlerin
yüzyıllardır işledikleri gurbet temasını bu eserinde eleştirel bir yaklaşımla
hicvediyor." cümlesi öznel bir yargıdır.
( D ) Somutlaştırma;
okurda bir konuyla, bir kavramla ilgili uzak çağrışımlar yapmak amacıyla kullanılır
ve daha çok şiirsel ifadelerde kullanılır.
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan
cevaplayınız.
1. (I)İki bölümden oluşan yapıtına yazar,
imparatorluk Türkiye'sinin son demlerini aktarmış. (II)Boğaziçi'nin örf ve âdetleri içinde büyümüş kişileri de
konuşturmuş yer yer. (III) Sosyal
düşüncelerinin isabetliliğiyle yapıt, çağımız aydınının elinin altında olması
gereken bir kaynak. (IV) Yapıt, yazarın
felsefe ve sosyoloji kriterlerini de içermektedir. (V) Ancak düşüncelerinin renkliliğini, aralara serpiştirdiği
şiir kırıntılarında pek görmedim doğrusu.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde kişisel görüşe
yer verilmiştir?
A)
I ve II B) II ve III C) III ve IV D)
III ve V E) I ve V
2. Aşağıdakilerden
hangisi soyut anlatımlarda kullanılmaz?
A)
Kanaat B) İzlenim C) Tahmin D) Tatma
E) Öngörü
3. Aşağıdaki
cümlelerden hangisinde nesnellik ağır basmaktadır?
A) Sabahları balkona çıkar, güneşin muhteşem
yükselişini seyrederim.
B) Büyük bir coşkuyla kahvaltımı yaparım.
C) İstemeye istemeye işimin yolunu tutarım.
D) Gelen
evrakları bir bir gözden geçiririm.
E) Mesainin bitimini âdeta iple çekerim.
4. "Uludağ'da karşımıza çıkan o muhteşem manzara hepimizi
etkilemişti." cümlesinde hangi duyu organından yararlanılmıştır?
A) İşitme
B) Tatma
C) Koklama
D) Dokunma
E) Görme
5.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi dolaylı
anlatıma örnektir?
A)İnsanlar bana bir dağlıymışım gibi davranıyor.
B)
Bir
gün bana, sen de çek git, desinler.
C)Yüreğime bu yükü kaldıramayacağını söylediler.
D)Her uçurumun dibinde hercai menekşe bulunur mu?
E) Bunca çaresizlik
içinde kalkıp nerelere gitmeli!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.