YGS-LYS Türkçe, Türk Edebiyatı Hazırlık - ÇIKMIŞ SORULAR

24 Kasım 2011 Perşembe

10. Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabı Cevapları (Anlatımda Anlatıcının Tavrı)


Anlatımda Anlatıcının Tavrı
Hazırlık
Bu hikâyeyle verilmek istenen mesaj nedir?
CEVAP:
·      Dünyaya herkes kendi penceresinden bakar.
·      Olayları herkes kendi sahip olduğu değer yargılarına ve bakış açısına göre değerlendirir.
·      Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz.
·      Olayları herkes kendi ilgi, görüş, beceri ve sahip olduğu özelliklere göre yorumlar.


Yukarıdaki sözlerin “Anlatımda Anlatıcının Tavrı” konusuyla ilgisini arkadaşlarınızla tartışınız.
CEVAP:
Hikâyede herkes kendi ilgi, görgü ve bilgisine göre fili tarif etmiş. Fil aynı fil olmasına rağmen tarifler kişiden kişiye değişmiş. Yani yazı yazma ve konuşmada toplanan bilgilerin ve kişisel deneyimlerin, hazırlanacak metnin yazılış amacı, hedef kitlesi ve anlatıcının tavrına göre düzenlenmesi gerektiğini buradan da anlamaktayız.

Metin İnceleme
1.    “Gece”yi niçin kimi yazarlar romantik, kimi yazarlar tehlikeli olarak görüyorlar?
CEVAP:
Çünkü yazarların bakış açıları, amaçları ve tavırları birbirinden farklıdır.

2.    İletişimde anlatıcı ile anlatılan konu arasındaki ilişki anlatımı etkiler. Buna göre metin ile an­latıcının tavrı arasında nasıl bir ilişki vardır, bu ilişkinin anlatımı nasıl etkilediğini açıklayınız.
CEVAP:
Farklı metinlerde aynı konu işlendiği hâlde anlatımda anlatıcıların farkı bakış açıları ve tavırları birbirinden değişiktir. İşte bu farklılık ve yaklaşım anlatımı doğrudan etkiler. Yazarlar amaçlarına ulaşmak için tavırlarına en uygun anlatım biçimini seçerler. Anlatımın başarısı da, iletiyi aktaracak kişinin yaklaşımıyla, tavrıyla, anlatım biçimiyle doğrudan ilişkilidir.

3.    Yazarların bakış açılarının farklı olması neye bağlanabilir?
CEVAP:
Yazarların bakış açılarının farklı olması, onların ilgi, bilgi, görüş, beceri ve sahip oldukları edebî zevke bağlanabilir.

4.    Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz, cümlesiyle yazının ana düşüncesi arasın­da nasıl bir bağlantı kurduğunuzu belirtiniz.
CEVAP:
İnsanlar günlük hayatta yaşadıkları ve şahit oldukları olaylara karşı tecrübelerine ve alışkanlıklarına göre tavır sergilerler; yani dünyayı olduğu gibi değil, oldukları gibi görürler. Yazılı ve sözlü anlatımda da yazarların ve konuşmacıların konuyu ele alış tarzları ve bakış açıları birbirinden farklı olur.

5.    Metinde somut ve soyut anlatıma örnek olabilecek ifadeleri belirtiniz. Bunların özelliklerini söyleyiniz.
CEVAP:
Anlatıcının; gördüklerini, duyduklarını, duyularıyla algıladıklarını ve deneyimlerini dile getirdiği her düzeydeki anlatıma somut anlatım denir. Anlatıcının; sadece varlığını bildiği, ancak duyu organlarıyla algılayamadığı olguların anlatımına ise soyut anlatım denir.
Örneğin; metindeki “Dikkat edilirse mekân ve konu aynı olmakla birlikte bakış açıları birbirinden tamamen farklıdır.” cümlesi soyut anlatım; “Bir süpermarkete giden kişiler ihtiyaçları ne ise o reyona yönelecektir.” cümlesi ise somut anlatım tarzı ile oluşturulmuştur.

1. etkinlik

Duyu organlarımızla algıladığımız anlatımlar somut, algılayamadıklarımız soyut anlatım­dır." Buna göre aşağıdaki tabloyu metinlerden hareketle doldurunuz. İki metni karşılaştırınız. So­nuçları sözlü olarak ifade ediniz.


1. Metin
2. Metin
Görme
X
-
İşitme
X
-
Tatma
-
-
Koklama
X
-
Dokunma
X
-

2.etkinlik

Aşağıdaki metinlerin özelliklerini metinlerin sonlarındaki yargılar yardımıyla sınıflayınız.
CEVAP:
1.metin, somut anlatım ve nesnel anlatım özellikleri taşımakta; 2.metin ise soyut anlatım ve öznel anlatım özellikleri taşımaktadır.

Öznel ve nesnel anlatıma örnek olabilecek yazı çalışması yapınız. Çalışmanızı sözlü olarak ifade ediniz.
CEVAP:


NESNEL YARGI
Objektif
Herkese göre aynı
Bilimsel olan
Duygulara yer yok
Kanıtlanabilir

Tarafsız
Ahmet Haşim “Sonbahar” şiirinde kişileştirmeye başvurmuştur.
İstanbul, Türkiye'nin bir şehridir.
Cahit Sıtkı, şiirlerinde hece ölçüsü kullanmıştır.


ÖZNEL YARGI
Sübjektif
Kişiye göre değişen
Bilimsel olmayan
Duygular ön planda
Kanıtlanamaz
Göreceli
Ahmet Haşim'in “Sonbahar” şiirindeki kişileştirmeler çok ilgi çekicidir.
İstanbul, Türkiye'nin en güzel şehridir.
Cahit Sıtkı, şiirlerinde büyüleyici bir dil kullanmıştır.

Metinlerden hareketle "somut-soyut özellikler" tablosundaki yargılan işaretleyiniz.
CEVAP:

Özellikler
1. Metin
2. Metin
Anlatılanlar kesindir.
X
-
Bilgiler kesin verilere dayanır.
X
-
Tartışmaya açıktır.
-
X
Soyut ifadelere sıkça yer verilir.
-
X
Somut anlatım öne çıkar.
X
-
Objektif bir tutum izlenir.
X
-
Kişisel yorumlama yapılmaz.
X
-
Kişiye göre farklı anlam ifade edebilir.
-
X
Doğruluğu kanıtlanamaz.
-
X
Herkes aynı şeyleri anlar.
X
-
Ayrıntılar olduğu gibi fotoğraf gerçekliğiyle verilir.
-
X

3.etkinlik

Aşağıdaki metinleri okuyarak tablolarda bulunan özellikleri işaretleyiniz. Metinlerin “doğru­dan anlatım” ve “dolaylı anlatım” tarzlarından hangisiyle yazıldığını belirtiniz.
Doğrudan Anlatım
1. Metin
2. Metin
Anlatıcı anlattıklarını görmüş.
X
-
Anlatıcı anlattıklarını duyu organlarıyla algılamış.
X
-
Anlatıcı anlattıklarını deneyimleriyle elde etmiş.
X
-
Dolaylı Anlatım
1. Metin
2. Metin
Anlatıcı anlattıklarını işitmiş.
-
X
Anlatıcı anlattıkları­nın gerçekleşmesine şahit olmamış.
-
X
Anlatıcı anlattıklarını başkalarının kanalıy­la öğrenmiş.
-
X
CEVAP:

Doğrudan ve dolaylı anlatım arasındaki farkı aşağıdaki tablodan yola çıkarak açıklayınız.
CEVAP:
Doğrudan anlatımda;  anlatıcı anlattıklarını görür, dolaylı anlatımda ise anlattıklarını işitir. Doğrudan anlatımda;  anlatıcı anlattıklarını duyu organlarıyla algılar, dolaylı anlatımda ise anlattıklarının gerçekleşmesine şahit olmaz. Doğrudan anlatımda;  anlatıcı anlattıklarını deneyimleriyle elde eder, dolaylı anlatımda ise anlattıklarını başkalarının kanalıyla öğrenir.

6. etkinlik
Metindeki anlatıcının kişisel düşünce, tasarı ve kanaatlerini ifade ettiği bölümlerin altını çi­ziniz. Bunların nedenlerini açıklayınız.

Dün akşam gün batımı, hiç görmediğim bir güzellikteydi. Pembe, tu­runcu bir buğu vardı gökte. Hele mavunaların geçtiği Seine (Sen) üze­rinde gök öyle bir göründü ki Grenella köprüsünde ürperdim. Tramvay­da baktım kimse ama hiç kimse görmüyor bu güzelliği. Farkında olan. Kendinden geçen, tedirgin olan bir yüz yok... Ama diye düşündüm, gü­zelliği bulmak için yolculuğa kalkar, uzaklara giderler. Güzelliği bile satın almaya alışmışlar; parasız oldu mu görmüyorlar.
Andre Gide (Andre Jit) Günlük


8.etkinlik
Aşağıdaki cümlelerin hangi anlatım türüne girdiğini tabloda belirtiniz.
CEVAP:

Öznel
Nesnel
Soyut
Somut
Dolaylı
Doğrudan
Bu kasaba deniz kıyısına kurulmuş şirin bir yerleşim yeridir.
X
-
-
X
-
X
Deniz kenarında yaşayan insanların değişken bir yapıya sahip olmaları sanırım denizin etkisindendir.
X
-
X
-
-
X
Uçağınız iki hafta sonra saat ikide kalkacakmış.
-
X
-
X
X
-
Bu eserde kahramanlarla çevreleri arasında güzel bir uyum var.
X
-
X
-
-
X
Her iki eserde de köylülerin konuşmaları değiştirilerek verilmiş.
-
X
-
X
-
X

 Ölçme ve Değerlendirme

A. Aşağıdaki boş bırakılan yerleri uygun sözcüklerle doldurunuz.

vBeş duyu organımızla algıladıklarımızı anlattığımız anlatım türüne somut anlatım denir.
vYoruma dayalı ve doğruluğu-yanlışlığı tartışmaya açık olan anlatım türüne öznel anlatım denir.
vOrtaya koyulan yargıların doğruluğu-yanlışlığı tartışmaya kapalı olan anlatım türüne nesnel anlatım denir.
vBeş duyumuzla algılayamadığımız ama varlığına inandığımız şeyleri anlattığımız anlatım türüne soyut anlatım denir.
vAnlatıcının gördüklerini, duyu organlarıyla algıladıklarını anlattığı anlatım türüne doğrudan anlatım denir.
vAnlatıcının başkasından öğrendiklerini ve duyduklarını anlattığı anlatım türüne dolaylı anlatım denir.

B. Aşağıdaki yargılan doğru-yanlış (D,Y) olarak değerlendiriniz.
(  D  )  İletişim etkinliği, iletişimde yer alan öğelerin imkânlarıyla sınırlandırılır.
(  Y  )  Anlatımın başarısı; iletiyi aktaracak kişinin yaklaşımıyla, tavrıyla, anlatım biçimiyle ilişkili değildir.
(  Y  )  "Hep sizin gibi akıllı ve çevresine saygılı arkadaşlarımın olmasını istemişimdir." cümlesi nesnel bir yargıdır.
(  Y  )  "Yazar, şairlerin yüzyıllardır işledikleri gurbet temasını bu eserinde eleştirel bir yaklaşımla hicve­diyor." cümlesi öznel bir yargıdır.
(  D  )  Somutlaştırma; okurda bir konuyla, bir kavramla ilgili uzak çağrışımlar yapmak amacıyla kulla­nılır ve daha çok şiirsel ifadelerde kullanılır.

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulan cevaplayınız.

1. (I)İki bölümden oluşan yapıtına yazar, impa­ratorluk Türkiye'sinin son demlerini aktarmış. (II)Boğaziçi'nin örf ve âdetleri içinde büyü­müş kişileri de konuşturmuş yer yer. (III) Sos­yal düşüncelerinin isabetliliğiyle yapıt, çağı­mız aydınının elinin altında olması gereken bir kaynak. (IV) Yapıt, yazarın felsefe ve sosyo­loji kriterlerini de içermektedir. (V) Ancak dü­şüncelerinin renkliliğini, aralara serpiştirdiği şiir kırıntılarında pek görmedim doğrusu.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin han­gilerinde kişisel görüşe yer verilmiştir?

A) I ve II   B) II ve III     C) III ve IV    D) III ve V     E) I ve V

2.   Aşağıdakilerden hangisi soyut anlatımlar­da kullanılmaz?
A) Kanaat                         B) İzlenim       C) Tahmin       D) Tatma       E) Öngörü

3.   Aşağıdaki cümlelerden hangisinde nesnellik ağır basmaktadır?

A)   Sabahları balkona çıkar, güneşin muhteşem yükselişini seyrederim.
B)   Büyük bir coşkuyla kahvaltımı yaparım.
C)   İstemeye istemeye işimin yolunu tutarım.
D)   Gelen evrakları bir bir gözden geçiririm.
E)   Mesainin bitimini âdeta iple çekerim.

4. "Uludağ'da karşımıza çıkan o muhteşem manzara hepimizi etkilemişti." cümlesinde hangi duyu organından yararlanılmıştır?
A) İşitme
B) Tatma
C) Koklama
D) Dokunma
E) Görme

5.   Aşağıdaki cümlelerden hangisi dolaylı an­latıma örnektir?
A)İnsanlar bana bir dağlıymışım gibi davranı­yor.
B) Bir gün bana, sen de çek git, desinler.
C)Yüreğime bu yükü kaldıramayacağını söy­lediler.
D)Her uçurumun dibinde hercai menekşe bulunur mu?
E) Bunca çaresizlik içinde kalkıp nerelere git­meli!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sitede Ara