YGS-LYS Türkçe, Türk Edebiyatı Hazırlık - ÇIKMIŞ SORULAR

24 Aralık 2014 Çarşamba

Pastoral Şiir

Pastoral Şiir
Çoban,kır, dağ, orman, yayla, köy hayatını, doğal güzel­likleri, manzaraları ve bunlara duyulan özlemleri anlatan şiirlere “pastoral şiir” denir.

Bu şiirin kurucusu eski Yunan edebiyatında Theokritos (M.Ö. 3. yüzyıl)'tur. Latin edebiyatında Virgillius da bu türde şiirler yazmıştır.
Edebiyatımızda Abdülhak Hamit’in “Sahra”, Faruk Nafiz’in "Çoban Çeşmesi”, Ahmet Kutsi Tecer’in “Yağ­mur Duası”, Kemalettin Kamu’nun “Bingöl Çobanları” bu türün en güzel örnekleri arasındadır.
Batı edebiyatlarında doğrudan doğruya kır hayatının güzelliğini işleyen kısa pastoral şiirlere “idil” denir. Bu şiirlerde şair, doğa karşısındaki duygulanmasını anlatır.
Batı edebiyatlarında birkaç çobanın kır hayatı, aşk gibi konular üzerinde karşılıklı konuşmaları tarzında yazılan pastoral şiirlere “eglog” denir.
Pastoral şiir; monolog biçiminde ise idil, diyalog biçimin­de ise eglog adını alır.
Bir çoban öldüğünde arkasından arkadaşlarının söylediği ağıtlar vardır; bunlara “eleji” denir.

PASTORAL ŞİİR ÖRNEKLERİ 

Küçük bir lavanta çiçeği 
Sarışın arı
Ve alabildiğine gelincik 
Düşünmeden sevdiğimiz bu anda 
Birdenbire başlayan gökyüzü
(Oktay Rifat)

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum 
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum 
Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların 
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların 
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi 
Her gün ayrı pınardan, doldurup testimizi 
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla
(Kemalettin Kamu)


Bahar olsun da seyredelim 
Nasıl süsler bayırları 
Zümrüt gibi çayırları 
Yüze gülen o incecik 
Gelin yüzlü papatyalar 
Altın gözlü papatyalar
(Tevfik Fikret)

Dağlar orman, tepeler bağ, ovalar hep tarla
Koca mera dolu baştan başa sağmallarla
Köylünün kırları tutmuş yayılırken davarı
Sökemezsin, sarar âfakını yün dalgaları
(Mehmet Âkif Ersoy)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sitede Ara