YGS-LYS Türkçe, Türk Edebiyatı Hazırlık - ÇIKMIŞ SORULAR

27 Kasım 2011 Pazar

12. Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Konu Anlatımı, Cevapları


Sevgili 12. Sınıf öğrencileri, edebiyatsever dostlar,
İkinci Yeni şiiriyle ilgili konu anlatımımıza ders kitabını takip ederek başlayacağız. Öncelikle İkinci Yeni şiiri hakkında bilgi sahibi olalım. Aşağıdaki linklerden II. Yeni şiiriyle ilgili bilgiye ulaşabilirsiniz.
İkinci Yeni Şiiri Özellikleri 
İkinci Yeni Şiiri

1. İkinci Yeni şairlerinden şiir örneklerine bakalım:

Aşkımız

"Hava bozdu." diyordu yüzün
Kayalık burnunda koyun
Yinelenmiş toprakla suyla.

Geçtik tepelerin ormanların arasından
Yürüdük ardısıra insanların
Yüzüyle bir kadının
Bir şiirden iki satır gibi
Bir çocuğun ipek gibi.

Durdun, evlerin sokakların durduğu yerde
Çoğalıp hepsiyle
Hepsiyle karışıp.

O zamandı aşkımız yazdı yavaş yavaş su yollarını
Kabaran denizi.

Gitti geldi gökle suyla
Büyüdü.

Kaldı.

O zamandı bir tarih olan yüzün geldi aldı yerini.
 (İLHAN BERK)

BELİRSİZLİKLER
Bahçeme gelip bahçemi büyütüyor
Uzanıyor gölgesine ağaçlarımın
Görüyorum onu geceyle gündüzün ötesinde
Kuşkum yok Pan değil bu.

Bateri çalıyor havuzun dibindeki kadın
Belirsiz bir güne yaslanmış
Mağaralarından geçiyor balık sürüleri
Yetmiyor mu ki
Düşlerine ödünç veriyor kendini üstelik.

Bir tabak buzlu çileği şiire yerleştiriyorum bense
Gizli kalmasın diye belirsizlik.

(EDİP CANSEVER)


SENFONİ

Önce sesin gelir aklıma 
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm 
Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli 
Sonra cumartesi günleri gelir 
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum 
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. 

Kırk kere söyledim bir daha söylerim 
Savaşta ve barışta, karada ve denizde, 
Düşkünlükte ve esenlikte 
Zamanımız apayrı bize göre 
Yanyana olduk mu elele 
Aç kalsak ağlamayız biliyorum. 

İçim güvercinleri okşamış gibi rahat 
Sen yanımdayken ister istemez 
Geniş meydanlarda akşam üstleri 
Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar. 

Sen yanımdayken ister istemez 
Uzak ırmakları hatırlıyorum. 

Arasıra düşmüyor değil aklıma 
Yabancı kadınların sıcaklığı 
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım 
Yanında ihtiyarlamak istiyorum... 
 
(TURGUT UYAR) 




Resim

Bir savaş: Otlukbeli
Bir mavi: Spartaküs
Bir soru: niçin Spartaküs
Bir kuş: nereye gidiyon kuşu
Bir çiçek: bilmem ki çiçeği
Bir su: şüpheli

Bir belge: noterlerinden
Elbet başkent noterlerinden
Bir şair: Ahmed Arif
Toplar dağların rüzgarlarını
Dağıtır çocuklara erken
Bir çocuk: ince burunlu

Ey ince burunlu Güneyli çocuk
Ne soracaksan işte sor
Bir çalgı: fayton
Bir içki: rakı hayır votka
Bir tabanca: tabii dolu
Bir haber: ölümüm yakın

Bir imza: okunmuyor
(CEMAL SÜREYA)

3. 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan akımlara baktığımızda fütürizm, dadaizm, sürrealizm, egzistansiyalizm(varoluşçuluk), kübizm karşımıza çıkıyor.
Bu akımların özelliklerini ve temsilcilerini araştırabilirsiniz. LYS'ye girecek arkadaşlar, bu akımların özelliklerini mutlaka öğrenmeli.
20. yüzyılın başlarında çıkan bütün bu akımlar, savaşların (I. ve II. Dünya Savaşı) doğurduğu bunalımın, yoksulluğun ve siyasi baskıların sonucunda ortaya çıkmışlardır.
4. Tercümeler, farkı kültürleri tanımamızı, kültürün yeni açılımlar kazanmasını sağlar. Yabancı dil bilen sanatçı ve aydınların eserleri asıllarından okumaları o dildeki dil ve anlatım özelliklerini görmelerini, yazarın anlatmak istediklerini daha iyi anlamalarını sağlar.


III

Binlerce, ama binlerce yıldır yaşıyorum
Bunu göklerden anlıyorum, kendimden anlıyorum biraz
İnsan, insan, insandan; ne iyi ne de kötü
Kolumu sallıyorum yürürken, kötüysem yüzümü buruşturuyorum
Çok eski bir yerimdeyim, çürüyen bir yerimden geliyorum
Öldüklerimi sayıyorum, yeniden doğduklarımı
Anlıyorum, ama yepyeni anlıyorum bıktığımı
Evlerde, köşebaşlarında değişmek diyorlar buna
Değişmek
Biri mi öldü, biri mi sevindi, değişmek koyuyorlar adını
Bana kızıyorlar sonra, anısızın bana
Kimi ellerini sürüyor, kimi gözlerini kapıyor yaşadıklarıma
Oysa ben düz insan, bazı insan, karanlık insan
Ve geçilmiyor ki benim
Duvarlar, evler, sokaklar gibi yapılmışlığımdan.

Bilmezler, kızmıyorum, bunu onlardan anlıyorum biraz
Erimek, bir olmak ve unutulmak içindeki onlardan
Ya da bir başkaca şey: ben kendimi ayırıyorum
O yapayalnız olmaktaki kendimi
Böyleyken akıp gidiyorum bir nehir gerçeği gibi
Sanki ben upuzun bir hikâye
En okunmadık yerlerimle
Yok artık sıkılıyorum.
(EDİP CANSEVER)

 1. Umutsuzlar Parkı adlı şiirde ahenk birbirine benzeyen sesler ile tekrarlanan sözcüklerle sağlanmıştır.

2. Şiirde belirli bir ölçü söz konusu değildir. Şiir, serbest nazımdan faydalanılarak yazılmıştır. Şiirdeki ses akışı ve ritmi sağlayan en önemli unsur vurgu ve tonlamadır.

3. Bir Gün İcadiye'de başlıklı şiirin ritmi hece ölüsüyle sağlanmıştır. Şiirdeki aliterasyon ve asonanslar ile kafiye ve redifler şiirin ahengini sağlamış, imgelerin kullanıldığı dil ise şiir dilini oluşturmuştur.
Bu yönleriyle Umutsuzlar Parkı şiirinden farklılık göstermektedir.
Geleneksel cümle yapısı ve kelime grupları bakımından Umutsuzlar Parkı başlıklı şiirde günlük konuşma dilinin yapısı bilinçli olarak bozulmuştur. Bu, İkinci Yeni akımının şiirde anlamı dışlamasından ve somuttan çok soyutu anlatmalardan kaynaklanan bir durumdur.

4. "İnsan, insan, insandan; ne iyi ne de kötü", "Oysa ben düz insan, bazı insan, karanlık insan.", "Sanki ben upuzun bir hikâye."
Şiirdeki bu eksiltili ifadeler günlük dil kalıplarını kırarak şiirin çağrışım gücünü arttırmaktadır.

1. GRUP:
Şeyh Galip'in Tard-u Rekb şiiri Umutsuzlar Parkı şiirinde olduğu gibi yoğun bir imge ve mecazlarla dolu söz sanatlarına sahiptir. Bu durum yani şiirin imge ve mecaz yönünün kuvvetli olması onun çağrışım gücünü de aynı oranda arttırır.

2. GRUP:
Ahmet Haşim'in Mehtabda Leylekler başlıklı şiiri de imge ve söz sanatları bakımından yoğundur. Bu da tıpkı Tard u Rekb ve Umutsuzlar Parkı şiirlerinde olduğu gibi şiirin çağrışım gücünü yükseltir.

6. Umutsuzlar Parkı adlı şiirde ifade edilenler herkesin duyup düşünebileceği şeyler değildir. Bu durum şairin bireysel duruş ve düşünüşünü yine bireysel bir dil ve anlatımla ifade ettiğini gösterir.

7. Her iki şairin dizelerinde de anlaşılmamak ifadesi vardır. Şiirdeki diğer uzak çağrışımlara örnek olarak verilebilecek "Çok eski bir yerimdeyim, çürüyen bir yerimden geliyorum., Kimi ellerini sürüyor, kimi gözlerini kapıyor yaşadıklarıma., Oysa ben düz insan, bazı insan karanlık insan/ Ve geçilmiyor ki benim / Duvarlar, evler, sokaklar gibi yapılmışlığımdan." ifadeleri şiirin anlam ve çağrımının arttırılması amacıyla yapılmıştır.

8. Şiir iki birimden oluşan bir yapıya sahiptir. Bu birimler belirli bir tema etrafında birleşerek ses ve anlam bakımından kaynaşmışlardır.

9. Şiirin teması "yalnızlık"tır. Bu tema bireysel bir duyuş ve düşünüşün ifadesi olarak kendisinden önceki edebiyat geleneklerinde de işlenmiştir.

10. Şiirin teması insana özgü bir geçekliği ifade etmektedir.

11. Verilen ifadeler şairin bunalımlı ruh hâlinin göstergeleridir. Bu ruh hâli şiirin anlaşılmaz, kapalı ve kilitli diline yansımaktadır.  (turkedebiyat.org)Bu sebeple İkinci Yeni şiirindeki temaların "bunalım" üzerine kurulduğu rahatlıkla söylenebilir.

12. Şiir hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi ifade ediniz. (turkedebiyat.org)

13. Umutsuzlar Parkı adlı şiir İkinci Yeni akımı özelliklerini taşıyan bir şiirdir. Bu akımın temsilcileri İlhan Berk, Cemal Süreya, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Ece Ayhan, Turgut Uyar ve Oktay Rıfat'tır.

14. Umutsuzlar Parkı şiirindeki yalnızlık ve bunalım, kullanılan anlaşılmaz, kapalı dil, içsel ve bireysel şiir anlayışı 20. yüzyılda ortaya çıkan düşünce ve edebiyat akımlarıyla bağlantılıdır. (Özellikler sürrealizm, dadaizm akımları.)

16. Umutsuzluklar Parkı şiiri işlediği tema, dil ve anlatım özellikleriyle II. Yeni şiirinin özelliklerini yansıtmaktadır.

1. Kurtarmak Bütün Kaygıları adlı şiirde ahenk benzer ses ve sözcük tekrarlarıyla sağlanmıştır.
2. Şiirdeki cümle ve kelime gruplarının dikkat çekici yönü, cümle yapısı ve kelime grubu dizilişi bakımından günlük dilden farkı ve bozuk olmasıdır.
3. Kurtarmak Bütün Kaygıları adlı şiirdeki imge örnekleri:
• Sularsa akmak birgün birgün birgün
• Ey yorgun atlar, ey geri dönenler, sayı bilmeyen çocuklar
• Çiçek açmak birgün
• Otları büyümek birgün
• Birgün köyler kentler yıkanık damlar geri dönmek birgün
• Birgün yeni dönmek... (turkedebiyat.org)
Şiirdeki söz sanatlarına bakalım:
Teşbih (Benzetme):
- Küskün keşişlerden olmamak birgün

Tekrir (Yineleme):
- Sularsa akmak bir gün bir gün birgün
- Bir gün dağlara çıkmak birer birer çıkmak çıkmak

 Nida (Seslenme):
- Ey yorgun atlar, ey geri dönenler, sayı bilmeyen çocuklar.

Kurtarmak Bütün Kaygıları adlı şiir imge bakımından çok zengin olmasına rağmen söz sanatları bakımından zayıftır.

1. GRUP:
Aşık Veysel'in şiiri son derece sade bir dille söylenmiştir. Şiirde açık bir anlatım vardır. Şiirde dil ve anlatım bakımından bireysellikten uzaktır; çünkü halkın konuştuğu dil kullanılmıştır.
2. GRUP:
Kurtarmak Bütün Kaygıları şiiri ise son derece kapalı ve hatta kilitli bir anlatıma sahiptir. (turkedebiyat.org) Bunda İkinci Yenicilerin elit tabakaya hitap ederek halka sırt çevirmeleri de etkilidir. Bu sebeple şiir bireysel duygu ve düşünüşün bir yansımasıdır.

4. Şiirdeki uzak çağrışım taşıyan dizelerden örnekler:
• Sularsa akmak birgün birgün birgün
• Birgün köyler kentle yıkanık damlar geri dönmek birgün
• Bitkin bir gül bulmak ve geri dönenler birgün
• Birgün olmak, küskün keşişlerden olmamak birgün...
Şiirdeki bu uzak çağrışımlar, şiirin anlamının genişlemesini sağlamaktadır.

5. Şiir üç birimden oluşan bir yapıya sahiptir. Bu birimler şiirin teması etrafında birleştirilmişlerdir.
6. Şiirin teması "yalnızlık ve onun getirdiği sıkıntı"dır. Bu tema daha önceki edebiyat gelenekleri içinde de kullanılmıştır.
7. Şiirdeki tema bunalım kavramı ile paralellik göstermektedir. O dönem şairlerini etkileyen ve dünyanın neredeyse geneline hâkim olan bu etki savaşların getirdiği tedirginlik, toplumsal yoksulluk ve siyasi baskılarla ilişkilidir.
8. Şiir bir okur olarak sizde ne gibi çağrışımlar uyandırıyor? İfade ediniz.
9. Kurtarmak Bütün Kaygıları şiiri İkinci Yeni şiir akımın klasik özelliklerini taşıyan bir şiir olarak Türk şiir geleneği içine dahil olmuştur.
11. Şiir, Turgut Uyar'ın şiir anlayışını yansıtmaktadır. Günlük konuşma dilinden uzak, bozulmuş dili, kapalı, kilitli anlatımıyla da 2. Yeni anlayışını yansıtmaktadır.

SAYFA 93
Sezai Karakoç'un Şehrazat şiirini okuyalım.
ŞEHRAZAT
Sen gecenin gündüzün dışında
Sen kalbin atışında kanın akışında
Sen Şehrazat bir lamba bir hükümdar bakışında
Bir ölüm kuşunun feryadını duyarsın

Sen bir rüya geceleyin gündüzün
Sen bir yağmur ince hazin
Sen şarkılarca büyük hüzün
Sen yolunu kaybeden yolcuların üstüne
Bir ömür boyu yağan bir ömür boyu karşın

Sen merhamet sen rüzgar sen tiril tiril kadın
Sen bir mahşer içinde en aziz yalnızlığı yaşadın
Sen başını çeviren cellatbaşının günü
Sen öyle ki sen diye diye seni anlıyamayız
Şehrazat ah Şehrazat Şehrazat
Sen sevgili sen can sen yarsın
(SEZAİ KARAKOÇ)
1. Şehrazat şiirinde temanın belirlediği vurgu ve tonlama şiirin ritim yönünü oluşturmaktadır. Şiirde uyaklara yer verilmesi, benzer sesler ve sözcük tekrarları ahengi ve ses akışını sağlamıştır.

2. Şehrazat şiirindeki imgelerden örnekler:
• Sen Şehrazat bir lamba bir hükümdar bakışında
Bir ölüm kuşunun feryadını duyarsın.
• Sen bir rüya geceleyin gündüzün Sen bir yağmur ince hazin
Sen şarkılarca büyük uzun
Sen yolunu kaybeden yolcuların üstüne
Bir ömür boyu yağan bir ömür boyu karsın.

Nerdesin şiirindeki imgelerden örnekler:
• Gün olur sürüyüp beni derbeder
• Gün olur peşimden yürür beraber
Şehrazat şiirindeki söz sanatlarından örnekler:

Teşbih (Benzetme):
- Sen bir rüya geceleyin gündüzün Sen bir yağmur ince hazin
Sen şarkılarca büyük uzun (turkedebiyat.org)
Sen yolunu kaybeden yolcuların üstüne
Bir ömür boyu yağan bir ömür boyu karsın.
- Sen merhamet sen rüzgâr sen tiril tiril kadın

• Tekrir (Yineleme):
- Bir ömür boyu yağan bir ömür boyu karsın.
- Sen bir merhamet şen rüzgâr sen tiril tiril kadın
- Sen öyle ki sen diye diye seni anlayamayız
- Şehrazat ah Şehrazat Şehrazat Sen sevgili şen can şen yârsın.

Tezat (Karşıtlık):
- Sen gecenin gündüzün dışında
- Sen bir rüya geceleyin gündüzün
- Sen bir mahşer içinde en aziz yalnızlığı yaşadın

Telmih (Hatırlatma):
- Şehrazat

 • Nida (Seslenme):
- Şehrazat ah Şehrazat Şehrazat.

Nerdesin şiirindeki söz sanatlarından örnekler:

• Teşhis (Kişileştirme) ve İntak (Konuşturma):
- Nerdesin?
- Gün olur peşimden yürür beraber
- Ta derinden bir gün bana "Gel" desin.
Verilen imge ve söz sanatı örnekleri de göstermektedir ki Şehrazat adlı şiiri imge, söz sanatları bakımlarından çok daha zengindir.
3. "Gece-gündüz, hükümdar, cellatbaşı, yağmur, kar, merhamet" sözcüklerinin sizde uyandırdığı çağrışımları ifade ederken bu sözcüklerin "Binbir Gece Masalları"nın kahraman anlatıcısı olan Şehrazat etrafında şekillendiğini göz önünde bulundurunuz.

ŞEHRAZAT KİMDİR?
Karısı tarafından aldatılan ve bu yüzden kadınların sadakatsizliğine inanan hükümdar Şehriyar, daha sonra evlendiği tüm kadınları öldürtmeye başlar.Kendince bir intikam yolu bulmuştur. Vezirin güzel ve akıllı kızı Şehrazat, bu duruma son verecek bir çare bulur ve hem kendisini hem de ülkesindeki genç kızları  kurtarmak için Şehriyar'la evlenir. Ve macera böylece başlar... Öyle bir mizansen oluşturur ki Şehrazat, tan yeri ağarırken masalın en heyecanlı yerine gelinmiş olur ve masalın sonunu merak eden Şehriyar, ertesi geceyi beklemeye mecbur olur. Bir süre sonra masal masal içine geçer, heyecan, merak dozu arttıkça artar ve hükümdar Şehriyar bir türlü karısını öldürtemez...

4. Şehrazat şiiri aynı tema etrafında bir araya getirilmiş üç birimden oluşan bir  yapıya sahiptir.

5. Şiirin teması "aşk"tır. Şairin aşk olgusu karşısındaki temel espriyi yakalamaya çalışması ve içinde bulunduğu dingin ruh hâli onu diğer İkinci Yeni şairlerinden ayıran en önemli özelliktir.

6. Şiirdeki aşk teması insana özgü bir gerçekliğin ifadesidir.
7. Şiir hakkındaki yorumlarınızı ifade ediniz.


9. Şehrazat şiiri işlediği tema ve şairin içinde bulunduğu ruh hâlini yansıtan,(turkedebiyat.org) İkinci Yeni akımının şiir dili üzerine kurulan fakat içerik, ruh hâli ve diğer şairlerin aksine somuttan soyuta doğru bir akışın yer aldığı bir şiirdir.

 ANLAMA-YORUMLAMA

SENDEN UTANIYORUM
Senden utanıyorum deniz kenarı
Hep böyle işsiz olduğum
Böyle parasız kaldığım zamanlar mı
Ziyaretine geleceğim?
Bak yarın memuriyete başlıyorum,
Öbür gün evleneceğim galiba,
Artık seni bizim evde beklerim
Deniz kenarı.
Melih Cevdet ANDAY

EŞDEĞERÎYLE YAN
Eşdeğeriyle yan yana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle.

Saat beş nalburları pencerelerden
Madenî paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Cemal SÜREYA


Senden Utanıyorum adlı şiir günlük konuşma dili, insanlık durumlarından birini anlatan teması dolayısıyla Garip şiiri özellikleri göstermektedir.

Eşdeğeriyle Yan adlı şiir kapalı ve imgeli dili dolayısıyla İkinci Yeni şiiri özellikleri göstermektedir.


1. GRUP:
İkinci Yeni şiirinde anlam son derece kapalıdır. Bu, karmaşık imgelerin ve günlük dilin kırılan ve deformasyona uğrayan yapısından kaynaklanmaktadır.
2. GRUP:
İkinci Yeni şiirinin kalıpları kırılmış ve deformasyona uğrayarak yapısı bozulmuş bir şiir dili vardır.
2. İkinci Yeni şiirinde bireysel duygu ve düşünüşe önem verilmesinin sebebi I şairlerin bunalımlı ruh hâllerinin yanısıra benimsedikleri sanat ve düşünce akımlarıyla ilişkilidir.


1. GRUP:
Verilen resimler, klasik resmin görüntüyü algılayış ve detaya yoğunlaşan gerçekçi ve somut yapısından farklı olarak var olan durum, nesne ve olayların sanatçı üzerinde uyandırdığı duygu ve algılayışın soyut bir şekilde ortaya çıkmış hâlidir. Bu durum somuttan soyuta geçiş ve soyutun tuvale yansımış hâlidir.

2. GRUP:
İkinci Yeni şiiri daha önceki dönemlerden farklı olarak derinlemesine bir bireysel duyuş ve düşünüşü, kalıplan paramparça edilmiş ve bozulmuş bazen bir imgeler yığını hâline getirilmiş şiir dilini, anlamda kapalılık hatta kilitliliği ilke olarak benimsemiştir.
• Bu sebeplerle klasik resmin bozulmuş ve bireyci anlatımı olan Kandinsky ve Chagall'in resimleriyle benzerlik gösterirler.
3. a. Lermantov'un şiiri imge bakımından zayıf, kafiyelerle sağlanmış bir ahenk, kurallı ve anlam bakımından açık bir dile sahiptir.
Cummings'in şiiri ise imge bakımından yoğun, serbest nazım imkanlarının kullanıldığı bir ahenge ve kurallı cümle yapısının kırıldığı, anlamın kapatıldığı bir yapıya sahiptir.


Bu bakımdan İkici Yeni şiiri Cummings'in şiiriyle benzerlik göstermektedir. İkinci Yeni şiiri Batı'daki bireyci ve soyut şiir geleneği ile dadaizm akımından etkilenmiştir.

4. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştiği günümüz ortamında bazı fantastik filmlerde de (Matrix, Terminator) işlendiği gibi teknolojinin insan hayatına karşı üstünlüğü, insanî değerlerin yavaş yavaş koybolarak insanların robotlaşması ve düşünceyi bile geri plana iten adeta ekranlardan güdülen insanoğlu için bir geri dönüş başlayabilir. Çünkü şiir insanın var olduğu yerdedir. Bugün üst düzey bir teknolojiye sahip Avrupa'da dünya çapında şairlerin çıkmaması seküler yaşam biçiminin sonucudur denilebilir. Oysa bugün dünya çapındaki şairler hâlâ insanın var olduğu, acı çeken, gülen, ağlayan, neşelenen, üzülen insanın var olduğu Afrika ve Latin Amerika'dan çıkmaktadır. Bu insanın ve insanlık hâllerinin olmadığı yerde sanatın da olmayacağının bir göstergesidir.
Bu bakımdan şiirde içerik ve şekil yeni kalıplara bağlanarak şiirde bir yenilik yapılabilir.




1. Aşağıdaki cümlelerin karşısına yargılar doğru ise (D), yanlış ise (Y) yazınız.
- İkinci Yeni şairleri şiirde hayal gücüne ağırlık vermişler, söz dizimini zorlamış, dilin alışılmış kalıplarını yıkmaya çalışmışlardır. ( D )
- ikinci Yeni şairleri "Şiir dili müzik ile söz arasında, sözden çok müziğe yakın." anlayışıyla şiir yazmışlardır. ( Y )
- İkinci Yeni şiirinde bireyin yalnızlığı, bunalımı ve çağrışımlarla dolu estetik bir şiir dünyasına kaçışı ikinci Yeni şairlerinin sosyal bilinçten mahrum oluşuyla açıklanabilir. ( D )

2. Aşağıdaki noktalı yere uygun kelimeleri yazınız
Bursa Işıklar Askerî Lisesi ve Askerî Memurlar Okulunu bitiren TURGUT UYAR'ın
ilk kitabı hece ölçüsü ile yazdığı ve toplumsal konuları işleyen Arz-ı Hâl'ök. Dünyanın En Güzel Arabistan/ adlı kitabıyla bireyin iç dünyasına yönelerek yalnızlığı ve bunalımı işlemiştir.

3. İlk şiiri 1944'te istanbul dergisinde yayınlandı. Dergilerde çıkan ilk gençlik şiirlerini İkindi Üstü kitabında topladı. 1957'de yayınlanan Yerçekimli Karanfil ile kendine özgü bir şiir evreni kurdu, ikinci Yeni akımının özgün örneklerini verdi. Ancak ikinci Yeni şairlerinin çoğu gibi anlamsızlığı savunmadı. Anlaşılması güç, kapalı olmakla beraber yine de anlamdan ayrılmayan bir şiire yöneldi. "Dize işlevini yitirdi." gerekçesiyle yeni arayışlara yönelen şair, tiyatrodan esinlenen diyaloglar kullandı.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ece AYHAN
B) Cemal SÜREYA
C) Edip CANSEVER
D) Sezai KARAKOÇ
E) Kemal ÖZER

4. Aşağıdaki şair-eser eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Edip CANSEVER - Sonrası Kalır
B) Turgut UYAR - Türkiyem
C) Sezai KARAKOÇ - Monna Roza
D) Cemal SÜREYA - Divan
E) İlhan BERK - Galile Denizi

5. Bir adam kendi tiyatrosunda, tamam
Bir köpek sokak değiştirdi, korkakİçi süt dolu lokanta ve kapandı
Ben ağzıma geleni söyledim, öyle
Gene bir ağaç öttü, bu kaçıncı.
Yukarıda Edip CANSEVER'in Şey Şey Şey ve Şeylerden adlı şiirinden bir birim verilmiştir. Bu birimdeki İkinci Yeni şiirine özgü özellikleri defterinize yazınız.
5. Edip Cansever'e ait şiir parçasındaki kalıpları kırılmış dil, imgeler ve bozulmuş cümle yapısı İkinci Yeni şiiri özellikleri göstermektedir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Sitede Ara